Kocaeli’de düzenlenen ’Uluslararası Efficiency Challenge Elektrikli Araç Yarışlarına’ katılan liseli kızlar, 12 kişilik takımın içinde bulunan 2 erkek öğrenciyi, ’getir götür’ işlerinde kullandı. Kız öğrencilerden Ayşe Nihan, “Sanayiye gittiğimizde, ’bu kızlar buraya niye geldi?’ tarzında bakışlara maruz kalıyorduk. Onların da tabularını yıktığımızı düşünüyorum” dedi.

TEKNOFEST Havacılık, Uzay ve Teknoloji Festivali kapsamında düzenlenen Uluslararası Efficiency Challenge Elektrikli Araç Yarışları, Kocaeli’nin Körfez ilçesinde bulunan TOSFED yarış pistinde gerçekleşti. Çoğunlukla üniversite öğrencilerinin yer aldığı yarışmaya, bu yıl ilk kez liseliler de katıldı. 12 kişilik lise öğrencisi takımı ise yarışmaya, ürettikleri elektrikli araç ile katıldı. 10’u kız, 2’si olmak üzere toplam 12 lise öğrencisi, sadece erkeklerin değil, kadınların da araç üretilebileceği mesajını vererek, önyargıları kırmak için yarışmaya katıldıklarını vurguladı.

“Kız öğrencilerin de bunu yapabileceğini, başarabileceğini gösterdik”

Aracın çizimini yaklaşık 1 buçuk aylık süre içinde yaptıklarını kaydeden öğretmen Çiğdem Bingöl, kız öğrencilerin üretim aşamasında yoğun emek harcadığını belirtti. Henüz piste çıkmadıklarını belirten Bingöl, “Önümüzdeki yıl inşallah piste çıkacağız, daha başarılı olacağız. Takımımız 10 kız ve 2 erkekten oluşuyor. Aracımız estetik oldu. Kız öğrenciler daha titiz ve hassas çalıştı. Ellerinden gelen gayreti gösterdiler. Mühendislik tarzı işler genellikle erkekler tarafından yapılabilir gibi görünüyor ama biz bence bu tabuyu yıktık. Kız öğrencilerin de bunu yapabileceğini, başarabileceğini gösterdik. Böyle bir çalışmada hiç çekinmesinler. Kızlar kesinlikle elektrikli araba yapabilir, helikopter yapabilir, İHA yapabilir, SİHA yapabilir, her şeyi yapabilir. Teknik ve analitik düşünme yeteneği en az erkekler kadar kızlarda da var” dedi.

“Takımımızın bu kadar çok kızdan oluşmasından çok mutluyuz”

Proje aşamasında zorlandıkları noktaların olduğunu söyleyen 11. sınıf öğrencisi Ayşe Nihan, “Biz Anadolu lisesinde okuyoruz. Dolayısıyla elektrikli araç yapımı konusunda her hangi bir ders görmüyoruz. Bu noktada diğer liselere nazaran büyük zorluklar çektik ama bunu kendimize bir engel olarak görmekten ziyade, ’biz bilmiyoruz’ demek yerine ’daha çok çalışmalıyız’ dedik. Daha azimli olmayı fırsat bilerek, daha fazla çalıştık. Yaklaşık 2 buçuk, 3 ayda projemizi tamamladık. Takımımızın bu kadar çok kızdan oluşmasından çok mutluyuz. Ben de takım kaptanı olarak, kız olarak burada takımımı temsil ettiğim için ekstra mutluyum” diye konuştu.

“Erkekleri getir götür işleri için kullandık”

’Kadınlar narindir, yapamaz’ algısını doğru bulmadığının altını çizen Nihan, “Bizim takımımızda erkekten çok kızlar çalıştı. Hatta okul idaremiz, ’bakın, kızlarımız yaptı arabayı’ diyordu. Erkekleri neredeyse getir götür işleri için kullanıyorduk. Sanayiye gittiğimizde, ’bu kızlar buraya niye geldi?’ tarzında bakışlara maruz kalıyorduk, sonra onlar da bizlere alıştı. ’Bak kızlar ne güzel şeyler yapıyorlar, onlar da bu hamlenin içindeler, teknolojiyi geliştiriyorlar, demek ki onlar da bir şeyleri başarabiliyorlar’ diyen oldu. Onların da gerçekten tabularını yıktığımızı düşünüyorum” şeklinde konuştu.

“Kızlar erkeklerden 3 kat, 4 kat daha da iyisini yapabilir”

Kız arkadaşları ile çalışmaktan hiç tereddüt etmediğini söyleyen 11. sınıf öğrencisi Lütfü Arda da, “Bu cinsiyet işi değil, el becerisi ve bilgi işi. ’Kızlar erkeklerden kötüdür, bir şey yapamaz’ diye bir şey yok. Kızlar erkeklerden 3 kat, 4 kat hatta daha da iyisini yapabilir. Kızlar daha derli toplu çalışıyor, erkekler biraz daha dağınık” dedi.

“Kızlar da bunu yapabilir”

Sanayiye gittikleri zaman ön yargıyla karşılaştıklarını söyleyen Rabia Menteş ise şu ifadeleri kullandı:

“Projeye başladığımızda, ’sürücü erkek olsun, kız olmasın. Erkek daha iyi olur’ gibi sözlerle ’kızlar yapamaz’ algısı oldu. Kızların böyle TEKNOFEST gibi kulüplere girip, ya da başka alanlarda da aktif olarak çalışması aslında onların bir şeyleri başarabileceğine, kızların da yeterli gücünün, bilgisinin olabileceğine kanıt. Kızlar da bunu yapabilir. Kızları baskılamak yerine onlara destek olsak, ’sen de başarabilirsin, senin de gücün var, bilgin var’ demek çok daha doğru olur. Bu sayede toplumumuzdaki algıyı da kırmış oluruz. Çok daha başarılı işler çıkarabileceğimizi düşünüyoruz. Seneye tekrar katılmak istiyoruz, bu sene bizim ilk tecrübemizdi”